Türkiye, Orta Şarkın ve Balkanların ilk ve Dünya'da Sivil Havacılık nakliyatını yapan altıncı ülke olması bakımından Sivil Havacılık tarihinde önemli bir yer işgal eder.
Türkiye'de iç ve dış hatlarda Hava Ulaştırmasını yapan Türk Hava Yolları, 20 Mayıs 1933 tarihinde 2186 sayılı kanunla Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak “Hava Yolları Devlet İşletme Dairesi” adıyla kurulmuştur.
İlk uçak seferleri Ankara - Eskişehir arasında, Ankara dışındaki askeri hava alanından faydalanılarak yapılmağa başlandı. Bu kuruluş devresinde iki tane 4 koltuklu Junkers F-13, iki tane 5 koltuklu King-Bird ve bir tane de 10 koltuklu ATH-9 uçağı bulunuyordu.
1935 yılına kadar Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren işletme, 1935 yılında 2744 sayılı kanunla Bayındırlık Bakanlığı’na bağlanmış ve kendisine ait bir hangar ve beş uçakla filo teşkil edilmiştir. 3 Haziran 1938 tarih ve 4324 sayılı kanunla, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı hükmi şahsiyeti olan, katma bütçe ile idare olunan bir işletme haline getirildi ve adı değiştirilerek, “Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü” oldu. Hava trafiğini düzenlemek, hava meydanları işletmek gibi amme hizmetleri karakteri taşıyan bazı görevler de teşkilata bağlandı. Elde bulunan mevcut filoya ilaveten 6 koltuklu üç, 10 koltuklu dört De Havilland, bir Dragon ve Rapid tipi uçakların alınması ile İstanbul – Ankara arasında tarifeli yolcu ve posta nakliyatına başlandı. Kısa zamanda Ankara – Eskişehir – İstanbul ve İstanbul – İzmir – Ankara – Silifke – Adana seferleri ihdas edilmiş ve artan ihtiyacı karşılamak üzere 4’er kişilik Curtiss Jukers F-13 uçakları getirtildi. Bir müddet sonra trafik kontrol işleri ve hava alanları işletme görevleri işletmeden alınmıştır. 1944 senesinde filo, ekserisi De Havilland tipi olmak üzere ortalama 10 kişiden az yolcu taşıyan uçaktan ibaretti. İkinci Dünya Harbinden sonra Devlet Hava Yolları, filosuna Douglas yapısı üç adet DC-3, ve 30 adet C-47 uçağını katmakla orta şarkın “En Büyük Hava Yolu” lakabını kazanmış oluyordu. Bu seneler zarfında iç hatlarda 19 meydana sefer yapılıyordu.
1947 senesi Devlet Hava Yolları’nın yeni bir dönüm noktasıdır. Çünkü, Ankara – İstanbul – Atina seferinin başlaması ile ilk defa dış hatlara çıkılıyordu.
1954 yılına kadar filoda herhangi bir artma görülmez. Ancak dış hatlar şebekesinin büyütülmesi için bazı çalışmalar yapılmış, Kıbrıs, Beyrut, Kahire hatları açılmıştır.
1954 yılında filoya 14’er kişilik De Havilland Heron tipi 7 uçak daha katılmıştır. Nihayet, 21 Mayıs 1955 tarihli ve 6623 sayılı kanunla Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü kaldırılmış, “Türk Hava Yolları A.O.“ adı ile her nev’i hava nakliyatı yapmak ve hususi hukuk hükümlerine göre idare edilmek üzere, hükümete bir anonim ortaklık kurma yetkisi verilmiştir. 20 Şubat 1956 tarihinde ana sözleşmenin Bakanlar Kurulunca tasdik edilmesi, ticaret siciline kayıt ve ilan olunması ile “Türk Hava Yolları A.O.” kurulmuş ve 1 Mart 1956 tarihinde faaliyete geçmiştir.
Türk Sivil Havacılığı için başlangıçta halli en güç problem, birbirinden oldukça uzak şehirler arasında uzun, hızlı ve sık parkurlardan müteşekkil kesif bir şebekenin gerçekleştirilmesi olmuştur.
Türkiye’nin doğudan batıya 2000 km. uçuş uzunluğu ve 780.000 km.2’lik bir alana yayıldığı nazarı dikkate alınırsa –ki bu İtalya’nın iki misli, Fransa’nın birbuçuk misli ve Belçika’nın yirmibeş misli- Türk Hava Yolları’nın Türkiye’deki taşımalarda Milli Politikada oynadığı rolü açıkça ortaya çıkar.
Kaynak: THY Magazin, Yıl 1, Sayı 1, Ocak 1972, Yazar: Mürşit Yolgeçen (Genel Yayın Müdürü)M.Y.
Technorati Etiketleri: Havacılık
No comments:
Post a Comment